Kadın ve Aile Uygulama ve Araştırma Merkezi Ankara’da yapılan 7. Aile Şurasına katıldı.

 
Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından, aile kurumunu kuvvetlendirmeye ve karşı karşıya kaldığı tehditlere karşı korumaya dair bir vizyon geliştirebilmek adına 2-3 Mayıs 2019 tarihlerinde “Aileye Değer, Türkiye’ye Değer” ana temasıyla Ankara’da yapılan 7. Aile Şurasına İstanbul Ticaret Üniversitesi Kadın ve Aile Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Aşkın Asan ve merkez uzmanı Güllü Sonakalan katılım sağladı.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımları ile ilk gün açılış programı gerçekleşen 7. Aile Şurasının ikinci günü komisyonların çalışmaları ile devam etti.

Prof. Dr. Aşkın Asan’ın komisyon başkan yardımcılığını yaptığı “Kadın ve Aile” temalı komisyonda “Aile İçi ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele”, “İş ve Aile Hayatının Uyumu ve Dengesi” oturumları gerçekleşti. Ailenin öneminin bir kez daha ortaya konduğu komisyon oturumlarında, büyük aile yapısını oluşturacak sosyal konutların oluşturulması gerektiği, kreş bakımının önemi, bir sonraki Şûrada medyada babaya düşen rollerin gündeme getirilmesi gerekliliği, şiddete yönelik mücadele kapsamında Diyanet İşleri Başkanlığı ile işbirliği yapılması, “Kadına yönelik şiddet ve cinsel istismar faillerine ceza infaz kurumlarında rehabilitasyon çalışmaları yapılmasının gerekliliği, kız ve erkek çocuklarının cinsel şiddete karşı korunması konusunda özellikle okullarda çocuk ve ailelerin bilinçlendirilmesi çalışmalarının yapılması, çocuklara korunma konusunun öğretilmesi gibi öneriler ortaya çıktı.

Sivil Toplum Kuruluşu temsilcileri, akademisyenler, kamu kurumu temsilcileri, yazarlar, medya temsilcileri ve uzmanlar olmak üzere 337 kişinin katılım sağladığı Şûra ikinci gününde aile fotoğrafı çekimiyle sonlandı.
 

Kadın ve Aile Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Prof. Dr. Aşkın Asan GREVİO Üyesi Seçildi

Üniversitemiz İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi aynı zamanda da Kadın ve Aile Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Aşkın Asan Türkiye Cumhuriyeti tarafından GREVİO’ya aday gösterilmişti.  01 Nisan 2019 tarihinde Strazburg’da gerçekleştirilen seçim sonucunda Prof. Dr. Aşkın Asan GREVİO üyesi seçilmiştir. Üniversite olarak kendisini tebrik ediyor ve başarılar diliyoruz.

Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddete Karşı Mücadelede Uzmanlar Grubu (GREVIO), bağımsız bir insan hakları izleme organı olup, Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin “İstanbul Sözleşmesi” taraflarca nasıl uygulandığının izlenmesinden sorumludur.

GREVIO, insan hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği, kadına yönelik şiddet ve/veya mağdurlara yardım ve mağdurların korunması alanlarındaki uzmanlıkları temelinde görevlendirilen 15 bağımsız ve tarafsız uzmandan oluşur.

GREVIO’nun yasal faaliyetleri, İstanbul Sözleşmesi’nin ülke bazında izlenmesi (değerlendirme prosedürü), Sözleşme’nin taraflarından birine özgü durumlar halinde araştırma başlatılması (araştırma prosedürü) ve Sözleşme’nin tema ve konseptlerine dair genel tavsiyelerin benimsenmesidir.

Kadın ve Aile Uygulama ve Araştırma Merkezi Ankara’da Düzenlenen I. Yaşlılık Şûrası’na Katıldı

20-22 Şubat 2019, Ankara
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN, 25 Eylül 2018 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yapmış olduğu konuşmada Yaşlılık Şûrası’nın düzenleneceğini ve 2019’un “Yaşlılar Yılı” ilan edileceğini duyurmuştur. Bu doğrultuda, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı himayelerinde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından 20-22 Şubat 2019 tarihlerinde Ankara’da gerçekleştirilen I. Yaşlılık Şûrası’na Kadın ve Aile Uygulama ve Araştırma Merkezi Uzmanı Güllü Sonakalan üniversitemiz adına katılım sağladı. Şûra’nın ana temasını “aktif yaşlanmanın desteklenmesi” ve “yaşlı haklarının güçlendirilmesi” oluşturdu.

Şura’nın ilk günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Uluslararası Aile ve Çalışma Bakanları, İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Öztürk Oran, Mütevelli Heyeti Üyesi Güldal Akşit ile Kadın ve Aile Uygulama ve Araştırma Merkezi Uzmanı Güllü Sonakalan’ın da katılımcılar arasında olduğu ulusal ve uluslararası düzeyde yoğun katılım ile gerçekleşti.

Kadın ve Aile Uygulama ve Araştırma Merkezi Uzmanı Güllü Sonakalan Şura’nın ikinci günü gerçekleştirilen komisyonlardan “Aktif Yaşlanma: Toplumsal Hayata Katılım” komisyonunda yer aldı.

Sonakalan; yaşlı eğitimi açısından ülkemizde neler yapılabilir sorusuna ülke şartları göz önüne alınarak bazı öneriler getirilebilir. Yaşlı eğitiminde, okuma öğretimi, serbest zamanı yaratıcı amaçlarla kullanma, emekliliğe hazırlanma, mesleki ve teknolojik uyum sağlama amaçlarıyla eğitilmenin özel bir önemi vardır. Bunlardan birkaç öneriyi sıralayacak olursak;

  • Yetişkin eğitimi ömür boyu eğitim çerçevesinde yaygınlaştırılmalıdır. Eğitim, yaşlanma ve yaşlılara ilişkin her politikanın temel yönü olmalı ve yaşlılık sorunuyla birlikte ele alınmalıdır.
  • Yaşlıların yerine getirecekleri görevlere uygun öğretim ve eğitimi görmüş olmaları, üretici ve örnek işlevlerinin ötesinde, gençlere öğretme yeteneklerini geliştirme açısından özel bir önem taşımaktadır.
  • Açık öğretim hizmeti veren üniversite ya da yüksek öğretim kurumlarından bazıları yaşlı eğitimine yönelik programlar çerçevesinde kuramsal ve uygulamalı bilgilendirme yapabilir.
  • Düşük gelirli yaşlıları yardımcı görevler için eğitme ve onları yarım günlük işlere yerleştirmeyi amaçlayan programlar düzenlenebilir.
Sonakalan; ülkemizde, dünyanın farklı ülkelerinde rastlanılan benzer eksiklikler göz önüne alınarak yaşlılık alanında sosyal hizmet ve yardımların geliştirilmesi ve çeşitlendirilmesi sağlanmalıdır. Toplumda ileri yaştaki insanlara karşı ilgi ve duyarlılık artırılarak, yaşlılık ve yaşlanma alanında politikalar geliştirilmelidir. Bu özel ilgi grubunun ihtiyaçları topluma yansıtılmalı, ulusal ve uluslararası platformlarda ülke ve dünya örgütleriyle iş birliği yapılmalıdır.

Sonakalan; yaşlılık alanında ar-ge çalışmaları yaparak, bilimsel iş birliği ile ortak bilgi bankası oluşturulmalı, ileri yaştaki bireylerimizin gelişen teknoloji ile bağlantı kopukluklarının giderilmesi için eğitim ve tanıtım çalışmaları yapılmalıdır.

Sonakalan; yaşam her dönemde kendine özgü özellikleriyle değerlidir. Doğumdan itibaren, bireylerin gereksinmeleri göz önünde bulundurularak sosyal devlet tarafından sağlanacak hizmetler ve kişilerin bilinçlendirilerek bu hizmetlerden yaralanır hale gelmeleri hem sağlıklı, hem de nitelikli bir yaşamın vazgeçilmez koşulları olmaktadır. Böylece ileri yaşlarda da bireyler toplumdan soyutlanmadan mutlu bir yaşam sürdürebilecektir.

Sonakalan; sonuç olarak, bütün yaş gruplarının toplumsal yaşama ve toplumsallaşmanın sürdürülmesine karşılıklı olarak katkıları vardır ve hiçbiri ihmal edilebilir değildir. Ancak hızlı değişme sürecinde özellikle yaşlılar, yaşantı birikimlerinin kıymeti nedeniyle toplumun devamı yönünden kültürel rehber konumundadır. Bu nedenle, toplumsal değerlerimizi korumak ve sürdürmek için kuşaklar arası ilişkileri güçlendirecek, aktarımları kolaylaştıracak yaşlı ve genci, yaşlı ve çocuğu bir araya getirecek projelerin geliştirilmesi önemlidir. Yaşlı birey potansiyelini geliştirme şansına sahip olabilmeli, nerede yaşarsa yaşasın temel özgürlük ve insan haklarına sahip olmalı, hastalıklardan korunmak için sağlık hizmetlerinden rahatlıkla yararlanabilmeli, olabildiğince uzun süre kendi ortamında ve güvenli bir çevrede yaşayabilmeli, yeterli gelire sahip olmalı, kapasite ve ilgi alanına göre hizmet verebilmeli, iş gücüne katılabilmeli, bilgi ve deneyimlerini genç kuşaklara aktarabilmek için kendi ile ilgili politikaların saptanmasında aktif rol alabilmelidir.