“Gönüllülük Çalışmaları” Dersi Başladı

2020-2021 Eğitim Öğretim yılı itibariyle üniversitemizde “Gönüllülük Çalışmaları” dersi seçmeli ders olarak açıldı. 
 
Gönüllülük Çalışmaları dersi kapsamında öğrencilerin eğitim yaşantıları boyunca edindikleri bilgi, beceri ve birikimleri kullanarak üniversite ile toplum arasındaki bağları güçlendirmeleri amaçlandı. Öğrenciler  insani, sosyal, ekonomik vb. problemlerle toplumda göç ve afetler, engelliler, dezavantajlı gruplar başta olmak üzere çeşitli konu ve sorunlar hakkında duyarlılık kazanmak için çeşitli gönüllülük faaliyetlerine katılmaya başladılar. 
 
Dersin yürütücüsü Kadın ve Aile Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürümüz Prof. Dr. Aşkın Asan, “bu dersin temel amacı öğrencilerin, sosyal, kültürel, ahlaki değerlerini ve becerilerini geliştirmektir. Öğrenciler hazırlayacakları bir plan dahilinde bir dönem boyunca gönüllü çalışmalarda görev alacaklar ve sonuçlarını paylaşacaklar” dedi. 
 
Gönüllülük Çalışmaları dersi kapsamında öğrenciler, toplumun en dezavantajlı gruplarına yönelik projelerini uygulamaya başladılar. Pandeminin oluşturduğu olumsuz şartlar öğrencilerin etkinliklerini engellemedi. Mahallelerinde dışarı çıkmaları riskli olan yaşlıların alışverişlerini yapıyorlar, uzaktan eğitimde sorun yaşayan ilköğretim öğrencilerine derslerinde yardım ediyorlar, pandemi döneminde artan kadına karşı şiddet ile mücadele kapsamında çalışmalar yürütüyorlar, kimsesiz çocukları kurumlarda ziyaret ediyorlar. 
 
Gönüllülük Çalışmaları dersi kapsamında derse birçok kurum ve kuruluş temsilcileri davet edilmekte ve öğrencilerin kurumların gönüllülük faaliyetlerine katılım şartları hakkında birinci elden bilgi almaları sağlanıyor. 
 
“İNSAN OLARAK YETİŞMEK İÇİN ÇABA HARCANMALI” 
 
Dersin ilk konuğu Gençlik ve Spor Bakanlığı Bakan Danışmanı Sayın Selim Cerrah olmuştur. Selim Cerrah yapmış olduğu konuşmasında Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Merkezleri çalışmaları hakkında bilgi verdi ve gönüllülük ruhunun oluşmasında gerekli değerlerin altını çizdi. Cerrah konuşmasında “İnsan yetiştirmek için değil, insan olarak yetişmek için çaba harcamalıyız” diyerek gönülle yapılan hiçbir işten zarar gelmeyeceğini, tüketimin bu kadar arttığı bir çağda insanın karşılık beklemeden yalnızca gönlünden geldiği için bir iyilikte, güzellikte bulunmasının kıymetini hatırlattı. 
 
Gönüllülük Çalışmaları Dersi 23 Ekim’de Acil İhtiyaç Projesi yürütücülerinden Aynur Ayhan’ı ağırladı.  Ebru Nurluoğlu tarafından 30 yıl önce kurulan Acil İhtiyaç Projesi’nin çoktan alıp aza verme fikri ile ortaya çıktığını ve bugün özellikle Afrika’da birçok ülkede yardım faaliyetleri sürdürdüğünü belirtti. Ayhan yaptığı konuşmada ekip olarak tüm çalışmalarında şeffaflık ilkesine önem verdiklerini ve yaptıkları işleri raporlamaları ile insanların güvenini kazandıklarını belirtti. 
 
AFAD Başkanı Dr. Mehmet Güllüoğlu 30 Ekim’de Gönüllülük Çalışmaları Dersine konuk oldu. Dr. Mehmet Güllüoğlu AFAD çalışmaları ve gönüllülük hakkında bilgi verdi. Üniversite döneminde ev arkadaşının Etyopyalı olduğunu ve bunun gönüllülük faaliyetlerine başlamasında çok etkili olduğunu belirtti.

“GÖNÜLLÜLÜK İÇİN İNSAN VE ZAMAN KAYNAĞI GEREKİYOR”

 
AFAD Başkanı Dr. Mehmet Güllüoğlu, “İnsani yardın faaliyetleri gönüllülük faaliyetlerinin bir kısmıdır. Tamamı değildir. Gönüllülük, insani yardımın haricinde de yaşlılar için yapılması gerekenler, engelliler için yapılması gerekenler, sokak hayvanları için yapılması gerekenler, çevre ve doğa için yapılması gerekenler gibi geniş bir kaynağı ifade eder. Para kaynağı gibi, zaman kaynağı gibi gönüllülükte hem insan hem de zaman gibi içinde birçok kaynağı barındıran bir kavramdır” dedi. Dr. Güllüoğlu, bireysel gönüllülük faaliyetleri ve kurumsal gönüllülük faaliyetlerden bahsederek AFAD çalışmalarını hakkında detaylı bilgi verdi. 
 
AFAD’a gönüllü olarak destek vermek için gerekli şartları açıklayan Mehmet Güllüoğlu birçok gelişmiş ülkede çoğu hizmetlerin gönüllüler tarafından yürütüldüğünün altını çizdi.  Afet Yönetiminde gönüllülere büyük ihtiyacın olduğunu belirtti. 
 
Gönüllülük Çalışmaları dersine 6 Kasım 2020’de İzmir’de deprem bölgesinde çalışmalarını sürdüren Türk Kızılayı Gönüllü Yönetimi Direktörü Sayın Nurdal Durmuş katıldı. 
 
Gönüllülüğün kişiye sosyal tatmin, ilişki, bilgi, görgü ve tecrübe sağladığını ve toplumsal bir katma değer oluşturduğunu belirtti. Türk Kızılay’ı gönüllülük çalışmalarını detaylı anlatan Durmuş, “Kurumların gönüllü ihtiyacı kadar gönüllülerimizin de kurumlara ihtiyacı var” dedi. Ülkemizin dört bir köşesinde var olan gönüllülerin deprem, sel, pandemi, sınır hareketlilği, eğitim vb tüm çalışmalarda en büyük destekçileri olduğunu belirtti. Gönüllülük planının ve yönetiminin  nasıl yapıldığını anlatırken Afet Gönüllü Yetiştirme projesi ve 5 Aralık’ta başlayacak olan gonulluol.org platformundan bahsetti. 

FRC Mezunları Yazılım ve Kodlama Serüvenini Paylaştı

31 Ocak 2020, İstanbul
İstanbul Ticaret Üniversitesi Kadın ve Aile Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından FRC mezunlarının katıldığı konferans düzenlendi. Programda FIRST Robotics Competition (FRC) yarışmasına daha önce katılmış ve mezun olmuş konuşmacılar tecrübelerini paylaştı. FRC’nin hayatlarına katkıları, FRC serüveninde edindikleri başarılar ve başarısızlıklar, FRC’nin meslek seçimindeki etkileri ve takımlara önerileri üzerine paylaşımlar gençlerin dikkatini çekti.
 

Program Kadın ve Aile Uygulama ve Araştırma Merkez Uzmanı Güllü Sonakalan’ın açılış konuşması ile başladı. Sonakalan, girişimcilik alanında bundan önceki iki dalganın kadınlar ve mikro krediler olduğunu ifade ederek, özellikle günümüz iletişim toplumunda gençlerin küresel ekonomi üzerinde büyük etkisi olabileceğini ve yeni dalga oluşturarak üçüncü dalga girişimciliği temsil edebileceklerini vurguladı. 
 
Sonakalan, İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin teknoloji ve bilişim alanındaki çalışmalara oldukça önem verdiğini gençlerin bu alanlardaki çalışmalarını desteklediğini vurguladı.Güllü Sonakalan’ın ardından FRC mezunları tecrübelerini aktardı. 
 
Enis Getmez (Google ve Facebook’un açıklarını bulduğu için teşekkür mektubu alan genç)
Ben, Enis Getmez otonom araçlar üzerine çalışıyorum. Yazılıma ilgim ilkokulda başladı. Daha sonrasında kendimi bu alanda geliştirmeye başladım. Fikret Yüksel Vakfı tarafından Türkiye’de düzenlenen FRC etkinliğiyle bu şekilde tanıştım. FRC’nin bana kattığı yetenekler sayesinde Türkiye’de birçok yazılım yarışmasında ödüllendirildim. Yapay zeka ve biyoteknoloji alanında projeler geliştirdim ve uluslararası bir çok kurum tarafından ödüllendirildim. Şu anda kendi yapay zeka girişimim ile uğraşıyorum.
 
Alex Francis Burchard 
 
Ben Alex, FRC’ye başlamadan önce bilgisayar ile çok uğraştım, çok denedim. Her zaman başarılı olamadım. Başarısız olsam da durmadım çalışmaya devam ettim. FRC ile tanıştıktan sonra yaptıklarımdan büyük keyif aldım. Birçok yarışmaya katıldım. Gezmek için geldiğim İstanbul’da kısa bir süre kaldıktan sonra bu şehri çok sevdim ve burada yaşamam gerektiğini düşündüm. FRC’nin de Türkiye’nin 81 ilinde yayılmasını sağlamam gerektiği kanaatine vardım. Dede Fikret Yüksel’in de çok önem verdiği FRC’yi desteklemek ve yaymak için Fikret Yüksel Vakfı’nı kurduk. Orada çok güzel çalışmalar yapıyoruz.
 
Kağan Kapıcıoğlu
Bahçeşehir Üniversitesi Endüstri Mühendisliği ve Mekatronik Mühendisliği Bölümleri’nden mezunum. Şu anda Sabancı Üniversitesi’nde Mekatronik Mühendisliği Yüksek Lisans yapıyorum. Robotik alanına olan ilgim lise dönemlerimin başından bu yana kesintisiz olarak devam etmektedir. Gerek ulusal gerekse uluslararası robotik ve proje yarışmalarına çokça defa katılıp farklı alanlarda çeşitli dereceler elde ettim. Robotiğin hayatımdaki temelleri 9. sınıfta tanıştığım FRC ile atıldı. 10. ve 11. sınıflarda takım üyesi olarak yarıştığım FRC yarışmalarının yanı sıra mezun olduktan sonra kesintisiz olarak mentorluk hayatım devam etti. Altı haftalık süreç içinde birçok fonksiyonu olan ve belli görevleri yerine getiren robotlar tasarlayıp hayata geçirmek öğrencilik hayatında, mühendislik becerilerini ve gerçek iş hayatı deneyimi kazandıran büyük bir fırsat olup profesyonel hayatımda da çokça faydasını gördüm. Türkiye’nin birçok yerinde mentoru olduğum takım ile FRC takımları oluşturup bunların mentorluğunu yaparak FRC komünitesinin büyümesine, yaygınlaşmasına ve bilincinin oluşmasına katkılarda bulundum.
 
Dilan Nehir Altıparmak
Worcester Polytechnic Institute’da Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği birinci sınıf öğrencisiyim. Robotikle tanışma serüvenim 5. sınıfta başladı, 10 yıldır farklı rollerle devamını getiriyorum. Hackathonlar, ulusal ve uluslararası robotik yarışmalarına dahil olup dereceler elde ettim. Lisede tanıştığım FRC takımlarında liderlik ve mühendislik görevlerinde bulundum. FRC sayesinde şu an okuduğum okulumdan yüzde yüz burs aldım ve teknik anlamda çok bilgi edindim.
 
Alper Dokay
Ben, Alper Dokay Eskişehir Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği öğrencisiyim. Liseye geçtikten sonra arkadaşlarım ile beraber robotlara duyduğumuz ilgiden dolayı Fikret Yüksel Vakfı’nın düzenlediği FRC etkinliğine katıldık. Buradan kazandığımız Rookie All Star ödülü ile Amerika’da yarışma hakkı elde ettik. FRC sürecinden sonra kendimi yazılım alanında geliştirdim ve sayısız yazılım projeleri geliştirdim. Şu an aldığınız ürünlerin ambalajlarında olan çekiliş kodları benim geliştirdiğim yazılım ile oluşturuluyor.
 

 
 
 

İlham Veren Kadınlar Zirvesi

İstanbul Ticaret Üniversitesi Kadın ve Aile Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Kadın ve Aile Koordinatörlüğü işbirliğinde Kültür ve Sanat temasıyla “İlham Veren Kadınlar Zirvesi” düzenlendi. Çeşitli illerden gelen katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği Zirve TÜGVA Genel Merkezi’nde gerçekleşti. 
 
TÜGVA Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Yıldız’ın selamlama konuşmasıyla başlayan zirvede Çiğdem Yıldız projenin çıkış noktası ve İlham Veren Kadın denildiğinde zihinlerde oluşan yanlış algılardan bahsederek asıl ilham vermesi gereken özelliklerin ahlak, alanda uzmanlık, şuurlu olma ve tüm bunlar için verilen çaba ve emek olduğunu vurguladı. 
 
Ardından İstanbul Ticaret Üniversitesi Kadın ve Aile Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Aşkın Asan insanın hayatında birçok kişiden etkilendiğini, birçok kişiye yol gösterdiğini belirterek katılımcılara dönüp “Her biriniz bizim için bir değersiniz ve çok kıymetlisiniz” dedi. Asan Kadın ve Aile Uygulama ve Araştırma Merkezi olarak bugüne kadar yapılan faaliyetler ve çalışmalar hakkında bilgi vererek aile odaklı çalışmaların önemi üzerinde durdu.
 
TÜGVA Genel Başkanı Enes Eminoğlu da vakfın genel durumundan ve vakıf çalışmalarında kadının rolünün öneminden bahsetti.
 
Programa katılan İstanbul Milletvekili Doç. Dr. Sare Aydın Yılmaz da bir konuşma yaptı. Yılmaz, bir kadının eş, anne, evlat olmaktan ziyade önce kendi kimliği ile var olması gerektiğini belirterek Müslüman kadın kimliği üzerinde durdu. 
 
Açılış konuşmalarının ardından ilk oturum TÜGVA Genel Merkez Kadın ve Aile Koordinatörlüğü Bölge Sorumlularından Av. Tuba Arslan’ın moderatörlüğünde başladı.
 
“MESELE MAL SAHİBİ OLMAK DEĞİL, OLGUNLAŞMAK”
 
Eğitimci, yazar Ayla Ağabegüm tüketim çağına karşı durulması gereken net bir tavırla hem maddi hem manevi olarak tüketimi azaltmak adına ilham veren tecrübelerini paylaştı. “Ağabegüm “Mesele mal mülk değildir, mesele olgunlaşmak ve olgunlaştıktan sonra da topluma faydalı olmaktır” ifadelerini kullanarak yeni yetişen gençlerin değerlerine bağlı olması gerektiğine değindi.
Programın diğer konuşmacılarından Fatma Karamollaoğlu ise zamanın verimli kullanılması üzerinde hassasiyetle durarak şu ifadeleri kullandı:
 
“Gece körü denen bir saatte, 02.30 sularında uyanıyorum. Ama benim için gece vakti ilim ve bir şey üretmek çok verimli ve çok değerlidir. Ayette de buyuruluyor: Şüphesiz gece neş’esi (insanın biraz uyuyup dinlendikten sonra kalkıp ibadete yönelmesi, gönül lezzeti bakımından; beyin, beden ve ruh arasında tam bir uyum ve huzur sağlamak ve) etkili olmak açısından daha sağlamdır, (şuurlu bir) okuyuşa ve kavrayışa daha elverişlidir. Beynin elektrik sinyallerinin senkronizasyonları üzerine çalışan bir ekip var; Prof. Moran Cerf ekibi. Birlikte zaman geçiren insanların beyin dalgalarının bir süre sonra benzer görünmeye başladığını belirlemiş ve çalışmalarının sonucunu şöyle açıklamış. Hayatta alınabilecek en doğru karar kiminle vakit geçireceğinizi akıllıca seçmek. İlim ya da sanat yolculuğu… Hayatta bir şey yapmak istiyorsanız en önemlisi hedef belirlemek, hedef olmadan hiçbir yere varamazsınız.” 
 
“HEDEFE KİLİTLENMEK BAŞARIYI GETİRİR”
Ayten Tiryaki de “Bir hedefe kitlenirseniz bütün kainat size yardım eder” diyerek gençliğe hedeflerin peşinde sağlam adımlarla koşması yönünde tavsiyelerde bulundu. Tiryaki, etraftaki olumsuz yorumlara takılmadan sadece hedefe kitlenmenin başarıyı mutlaka getireceğini vurguladı.
 
Programın ikinci oturumu İstanbul Ticaret Üniversitesi Kadın ve Aile Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Aşkın Asan’ın moderatörlüğünde devam etti.
 
Konuşmacılardan belgesel yönetmeni Tülay Gökçimen, “Tecrübelerimden edindiğim bilgi şudur ki dünya üzerinde görünmez olmak istiyorsanız mülteci olmanız yeterlidir, mültecileri kimse görmüyor ve görmek istemiyor.” diyerek programdan bir önceki gün İdlib Kampı’ndan yeni dönmüş olması sebebiyle mültecilerin yaşadığı sıkıntılara dikkat çekti. Gökçimen, Afrika’dan Nepal’e, Asya’dan Kudüs’e Dünyadaki Müslümanların İslam’ı hangi şartlarda yaşamaya çalıştıklarını anlatan belgesel çekimlerinden bahsetti. 
 
“DENEMEKTEN KORKMAYIN”
Müzehhibe ve yazar Hande Topbaş da “Gençlere tavsiyem şudur: Size maymun iştahlı dense bile her şeyi deneyin. Her alanda hiçbir şeyi denemekten korkmayın, çünkü o denediğiniz şeyler sizin hafınıza yerleşiyor ve sonradan ortaya çıkıyor.” diyerek katılımcıları çok yönlü olmaya davet ederken bir işe çok zaman harcayarak uzman olunabileceğini savundu. 
 
Çamlıca Camii mimarlarından olan Hayriye Gül Totu kentlerin gelişimi, kentlerin oluşumundaki problemler konulu konuşmasında ideal şehrin nasıl olması gerektiğinden bahsetti. Özellikle Rönesans dönemindeki mimarların sadece mimar değil, ressam, şair yazar olduklarının altını çizdi. Totu, “Biz aslında mesleği böldük, mimar, inşaat mühendisi, peyzaj mimarı gibi birçok alana ayırdık. Halbuki bir mimar hepsinden anlamalı” ifadelerini kullandı. 
 
Program, İstanbul Ticaret Üniversitesi Kadın ve Aile Uygulama ve Araştırma Merkezi Uzmanı Güllü Sonakalan’ın sonuç bildirisini sunması ile sona erdi.