Şura’nın ilk günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Uluslararası Aile ve Çalışma Bakanları, İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Öztürk Oran, Mütevelli Heyeti Üyesi Güldal Akşit ile Kadın ve Aile Uygulama ve Araştırma Merkezi Uzmanı Güllü Sonakalan’ın da katılımcılar arasında olduğu ulusal ve uluslararası düzeyde yoğun katılım ile gerçekleşti.
Kadın ve Aile Uygulama ve Araştırma Merkezi Uzmanı Güllü Sonakalan Şura’nın ikinci günü gerçekleştirilen komisyonlardan “Aktif Yaşlanma: Toplumsal Hayata Katılım” komisyonunda yer aldı.
Sonakalan; yaşlı eğitimi açısından ülkemizde neler yapılabilir sorusuna ülke şartları göz önüne alınarak bazı öneriler getirilebilir. Yaşlı eğitiminde, okuma öğretimi, serbest zamanı yaratıcı amaçlarla kullanma, emekliliğe hazırlanma, mesleki ve teknolojik uyum sağlama amaçlarıyla eğitilmenin özel bir önemi vardır. Bunlardan birkaç öneriyi sıralayacak olursak;
- Yetişkin eğitimi ömür boyu eğitim çerçevesinde yaygınlaştırılmalıdır. Eğitim, yaşlanma ve yaşlılara ilişkin her politikanın temel yönü olmalı ve yaşlılık sorunuyla birlikte ele alınmalıdır.
- Yaşlıların yerine getirecekleri görevlere uygun öğretim ve eğitimi görmüş olmaları, üretici ve örnek işlevlerinin ötesinde, gençlere öğretme yeteneklerini geliştirme açısından özel bir önem taşımaktadır.
- Açık öğretim hizmeti veren üniversite ya da yüksek öğretim kurumlarından bazıları yaşlı eğitimine yönelik programlar çerçevesinde kuramsal ve uygulamalı bilgilendirme yapabilir.
- Düşük gelirli yaşlıları yardımcı görevler için eğitme ve onları yarım günlük işlere yerleştirmeyi amaçlayan programlar düzenlenebilir.
Sonakalan; yaşlılık alanında ar-ge çalışmaları yaparak, bilimsel iş birliği ile ortak bilgi bankası oluşturulmalı, ileri yaştaki bireylerimizin gelişen teknoloji ile bağlantı kopukluklarının giderilmesi için eğitim ve tanıtım çalışmaları yapılmalıdır.
Sonakalan; yaşam her dönemde kendine özgü özellikleriyle değerlidir. Doğumdan itibaren, bireylerin gereksinmeleri göz önünde bulundurularak sosyal devlet tarafından sağlanacak hizmetler ve kişilerin bilinçlendirilerek bu hizmetlerden yaralanır hale gelmeleri hem sağlıklı, hem de nitelikli bir yaşamın vazgeçilmez koşulları olmaktadır. Böylece ileri yaşlarda da bireyler toplumdan soyutlanmadan mutlu bir yaşam sürdürebilecektir.
Sonakalan; sonuç olarak, bütün yaş gruplarının toplumsal yaşama ve toplumsallaşmanın sürdürülmesine karşılıklı olarak katkıları vardır ve hiçbiri ihmal edilebilir değildir. Ancak hızlı değişme sürecinde özellikle yaşlılar, yaşantı birikimlerinin kıymeti nedeniyle toplumun devamı yönünden kültürel rehber konumundadır. Bu nedenle, toplumsal değerlerimizi korumak ve sürdürmek için kuşaklar arası ilişkileri güçlendirecek, aktarımları kolaylaştıracak yaşlı ve genci, yaşlı ve çocuğu bir araya getirecek projelerin geliştirilmesi önemlidir. Yaşlı birey potansiyelini geliştirme şansına sahip olabilmeli, nerede yaşarsa yaşasın temel özgürlük ve insan haklarına sahip olmalı, hastalıklardan korunmak için sağlık hizmetlerinden rahatlıkla yararlanabilmeli, olabildiğince uzun süre kendi ortamında ve güvenli bir çevrede yaşayabilmeli, yeterli gelire sahip olmalı, kapasite ve ilgi alanına göre hizmet verebilmeli, iş gücüne katılabilmeli, bilgi ve deneyimlerini genç kuşaklara aktarabilmek için kendi ile ilgili politikaların saptanmasında aktif rol alabilmelidir.