Komşu ve Çevre Ülkeler Uygulama ve Araştırma Merkeziyle İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen “Sömürgecilik Sonrası Doğu Afrika” konulu seminer 2 Mayıs 2019’da Doğu Afrika Araştırma ve Kalkınma Derneği araştırmacılarından Hassan Abdi Hassan’nın konuşmacı, üniversitemiz Sosyal Bilimler Enstitüsü’nden Arş. Gör. Murat Yiğit ve merkez uzmanımız Ahmet Yusuf Özdemir’in tartışmacı olarak katılımları ile Sosyopark’ta gerçekleştirildi. Öğretim görevlileri, araştırmacılar ve öğrencilerin katılımıyla gerçekleşen etkinlikte, Doç. Dr. Mustafa Poyraz’ın açılış konuşmasından sonra Doğu Afrika Araştırma ve Kalkınma Derneği araştırmacılarından Hassan Abdi Hassan sömürgecilik konusundaki araştırmaların önemli noktalarını belirttiği sunumunu yaptı. Sunumun temel noktalarını şöyle özetleyebiliriz:
Post-kolonyalizm (Sömürgecilik-Sonrası) sömürgecilik sonrası çağında ortaya çıkan bir bilim dalı ve eleştirel yaklaşımdır. Bu tür sömürge savaşları, bağımsızlık mücadeleleriyle birlikte 1960’lardan itibaren gündeme gelmiştir. Bir araştırma metodu olarak, post-kolonyalizm sanatta, siyasette ve kültürün çeşitli ürünlerinde kolonyalizmin izlerinin aranmasını amaçlamaktadır.
Postkolonyalizm sömürgeciliğin bıraktığı mirası sorunsallaştıran bir dizi felsefi ve edebi teoriyi içine alır. Post-kolonyalizm çalışmalarına temel olan araştırmalar da Edward Said’in Oryantalizm (Şarkiyatçılık), Frantz Fanon’un ‘Yeryüzü Lanetlileri’ ve ‘Siyah Ten Beyaz Maskeler’ gibi eserler öne çıkmaktadır.
Afrika’dan en önemli post-kolonyal yaklaşıma katkıda bulunan ise Kenya’lı Ngugi Wa Thiong’un ‘Ağlama Çoçuk’ ve ‘Aklı dekolonize etmek’; Etiyopya’lı Abbie Gubenga’nın ‘Direniş’ ve Somali’li Nuruddin Farah’ın ‘Haritalar’ gibi örnekler verilebilir.
Afrika ülkelerin tamamı yaklaşık yüzyılı süren sömürge işgali milletlere ekonomik zararların yanında önemli sosyal ve kütürel sorunlar miras bırakmıştır. Mesela Afrika’daki toplumların kendi içyapıları ile bağdaşmayan bir yönetim sisteminin onların isteğine rağmen uygulanması, birçok milletin iki devlet arasında kalması ve sınırların sorunlu biçimlerde çizilmesi gibi ulus devletlerin zayıflamasına neden olmuştur.
Son olarak post-kolonyal çalışmaları sadece işgal altında kalan milletlerin bağımsızlık kazanması değil daha çok sömürgeciliğin ortaya koyduğu anlatım biçimini irdeler ve insanların kedini yeniden keşfetmesini, varoluşsal krizlerin sebeplerini araştırır ve çözüm önerir.