“Aidiyet, Göçmen Ve Toplumsal Mekanlar” Sempozyumu Gerçekleşti

Komşu ve Çevre Ülkeler Uygulama ve Araştırma Merkezi ve İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen Aidiyet, Göçmen ve Toplumsal Mekanlar konulu uluslararası sempozyum 8 nisan 2019’da İstanbul Ticaret Üniversitesinde gerçekleştirildi. Öğrencilere, hocalara, araştırmacılara ve başka üniversitelerden gelen katılımcılara açık olan bu etkinlik Prof. Dr. Mustafa Said Yazıcıoğlu’nun açılış konuşmasıyla başladı. Globalleşmeyle ve uluslararası gerginliklerle hızlanan nüfus akışı ve göçün önemine vurgu yaparak konuşmasına başlayan Prof. Dr. Mustafa Said Yazıcıoğlu, Anadolu’nun çok uzun bir dönemden beri çok farklı göçlere ve kültürel farklılıklara mekân olduğunun altını çizdi. Suriyeli göçmenlerle birlikte sayısı 5 milyona yakın göçmenin Türkiye’de kendine yeni bir yaşama alanı kurmaya çalışmasının çok değişik sorunları da birlikte getirdiğini ve gelecekte de bu sorunların kendini daha ciddi bir biçimde ortaya koyabileceğininim altını çizdi. Bu sorunları irdeleyen çalışmaların çözüm konusunda çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Mustafa Said Yazıcıoğlu, başta başka ülkelerden gelen katılımcılara olmak üzere bütün katkı sunanlara teşekkür ederek sempozyumu açtı.

İstanbul Ticaret Üniversitesinden Prof. Dr. Ahmet Korkut Tuna’nın başkanlığını yaptığı sabah oturumunda ilk konuşmacı İsviçre’nin Neuchâtel Üniversitesinden Dr. İbrahim Soysüren, “Aidiyet, Göçmen ve Toplumsal Mekânları Yabancıların Sınırdışı Edilmesi Üzerinden Okumak: Karşılaştırmalı Sosyolojik bir Perspektif “ başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. İsviçre, Fransa ve Türkiye’de yaptığı alan çalışmasından kalkarak, araştırmacı, Avrupa’da giderek öne çıkarılan güvenlikçi ve teknolojiye dayanan sınırları sağlamlaştırma girişimlerinin sınır dışı etmelerle nasıl dışlayıcı ve cezalandırıcı bir durum haline geldiğini vurguladı.

Daha sonra İstanbul Ticaret Üniversitesi sosyoloji bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Ahu Paköz Türkeli “Mübadillerle Güçlenen Kültürel Zenginleşme: Çatalca Örneği” başlıklı sunumunu yaptı. Konuşmasında 1923 Lozan Barış Antlaşması ve bu antlaşmaya ek protokol uyarınca gerçekleştirilen, Müslüman ve Hristiyan topluluklarına uygulanan “zorunlu nüfus mübadelesinin” ardından Yunanistan’dan Çatalca’ya yerleşen mübadillerin göç sonrasında bölgenin yerlileri ile kaynaşma/çatışma noktalarını ve bölgeye adaptasyon ve uyum sürecinde etkili olan faktörler üzerinde durdu. Ayrıca mübadillerin bölgedeki çok kültürlü yapıya etkilerini özetledi. 

“Globalleşmiş Bir Dünyada Farklılıkların Birlikte Var Olma Durumu” başlıklı sunumu yapan Paris bölge yönetiminde konut sorumlusu olan Loic Gandais ise, Batı dünyasının göçmen konusunda çifte standartlı yaklaşımını eleştirerek, eski sömürgelerden gelen göçmenlere karşı yeni sömürgeci bir tutumdan vazgeçilemediğini vurguladıktan sonra, yeni kölecilik olarak adlandırabileceğimiz bir sistemden çıkış için Birleşmiş Milletler düzeyinde insan odaklı bir yaklaşımın gereği üzerinde durdu.

Prof. Dr. Necmettin Doğan’ın başkanlığını yaptığı öğleden sonraki oturumun ilk konuşmacısı İstanbul Bilgi Üniversitesinden Pr. Dr. Ayhan Kaya idi. “Türkiye’de Suriyeli Diasporik Alanların Oluşumu” konulu sunumunda Ayhan Kaya, Batı’daki göç ağlarının oluşum sürecini ve bu ağların göçmen gruplarını oluşturan bireyler üzerindeki etkilerini vurgulayarak, diasporik olgunun hemen hemen bütün etnik gruplarda görülebileceğine dikkat çekti. Suriyeli göçmenlerin kendi diasporik alanlarını oluşturma

İkinci konuşmacı, Uluslararası Kıbrıs Üniversitesinde Doç Dr. Julie Alev Dilmaç ise “Türkiye medyasında Suriyeli Mültecilerin temsili : Kültürlerarasılık üzerine çelişen söylemler” başlıklı konuşmasında basının göçmenlerle ilgili yaklaşımının evrimi ve bunun toplumu etkileme durumunu örneklerle ortaya koydu. Göçmenlerle ilgili politik tutumların oluşumu ile basın arasındaki ilişki de araştırmacının dikkat çektiği önemli noktalardan biri oldu.

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinden Prof. Dr. Şükrü Aslan’dı. “Avrupa’nın Değişen Kimlik Manzarasında “Yerlileşen” Yabancılar: Avusturya Vatandaşı olan Türkiyeli Alevilerin Sisteme Dahil Olma ve Dışarıda Kalma Biçimleri” konulu sunumu ile Aslan, Avusturya’da vatandaşlık almış Türkiye kökenli Alevilerle yaptığı görüşmeler temelinde vatandaşlık almış olmanın entegre olma konusundaki etkileri üzerinde durdu.

Son olarak da İstanbul Ticaret Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Poyraz “Fransa’daki Mağrip ve Diğer Afrika Kökenli Göçmenlerin Deneyimlerinden Kalkarak Türkiye’deki Suriyelilere Bakış” konulu sunumunu yaptı. Mekânların çeşitliliği ve geçişgenliğiyle göçmenlerin toplumsal yapıya giriş süreçleri arasındaki ilişkiyi öne çıkararak yapılan sunumda Fransız banliyölerinde yaşayan göçmenlerin sıkışmışlık durumuyla İstanbul’da yaşayan göçmenlerin ara mekânlar dediğimiz alanları da kullanarak topluma giriş çabaları arasındaki bağ irdelendi. Göçmenlerin topluma giriş süreçleri ile genel eğilim olarak karşımıza çıkan mekanların rasyonelleşmesi durumu arasındaki paradoks önemli bir nokta olarak vurgulandı.

Bu yazı Genel kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.